İLKOKULDA DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETİMİ

 

İnsanlık tarihinin ortaya koyduğu en temel olgulardan birisi, insanoğlunun din duygusu ile birlikte varlık sahasına çıkmasıdır. Bunun sebebini İslam dini insanın fıtratında var olan inanma ihtiyacı ile açıklar. "Kendini Allah’ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver, Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (Rum, 30/30). Bu bağlamda bireyin ve toplumun dinden uzak olması mümkün değildir. Dinin ortaya koyduğu değerlerin, kişide ve toplumun hayatındaki yeri ve önemi açıktır. İster İlahi, ister insani olsun bu inanış insanın hem bireysel yaşantısında hem de toplumsal yaşantısında derin izler bırakmıştır.

Eğitim kavramı günlük hayatta çok iç içe olduğumuz bir kavram olmakla birlikte çok farklı yönleri ile tanımlanabilen bir kavramdır. Kavramın kapsam alanı çok geniştir. Bu nedenle bugüne kadar pek çok eğitim tanımı yapılmıştır. Bununla birlikte en genel anlamı ile eğitim, insanın insanca yaşamasını sağlama işidir. Eğitim kurumlarının temel görevi bireyi yaşama hazırlamak, genç ve yetişkinlere kaliteli bir eğitim sunabilmektir. Eğitim kurumlarının bu görevi en iyi şekilde gerçekleştirebilmesi için yapacakları işi en iyi şekilde planlamaları gerekmektedir. Bu planlamanın, milletin toplumsal karakterine, yetişen neslin gelişim düzeylerine, ilgi ve ihtiyaçlarına göre şekillenmesi zorunludur.

Değişen ve gelişen insana ve yaşantısına göre din öğretiminin de kendisini yenilemesi bir gerekliliktir. İnsani ve evrensel değerleri içeren bir din öğretiminin gerekliliği toplumsal yaşantının din öğretimi ile etkileşimi düşünüldüğünde program geliştirmede veli beklentilerinin saptanması önemli bir ihtiyaçtır. 1982 yılından bugüne zorunlu dersler arasında yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri, zorunluluğu, hukukiliği, okul ortamında yapılması yönleriyle çok fazla tartışılmıştır. Bu tartışmalarda ortaya konan fikirler genellikle kişisel gözlemlere dayalı olarak gelişmiş, bilimsel araştırmaların ürünü olamamıştır. Bağımsız bir disiplin olarak Din öğretiminin bilimsel yöntemlerle nasıl yapılması gerektiği sorusunun cevabı uzun bir süreci, bu süreçte gerçekleştirilen çalışma ve sonuçları içermektedir. Ülkemizde Din eğitiminin bir bilim dalı olarak kuruluşu yeni olarak kabul edilebilecek olmasına rağmen, özellikle 2000’li yıllardan itibaren bu alanda önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar ile Din eğitimi alanında bilimsel nitelikli geniş bir literatür ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte yine bu dönemde;  hem değişen ve gelişen birey ve toplum ihtiyaçları dikkate alınarak hem de çağdaş eğitim anlayışlarına uygun yeni ilköğretim ve ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi program çalışmaları yapılmıştır. Bununla birlikte bu yeni programlar ve çağdaş eğitim anlayışları çerçevesinde din öğretiminin nasıl yapılması gerektiği problemi ortaya çıkmıştır. İşte elinizdeki "Din Öğretimi (Kuramdan Uygulamaya)” kitabı; din öğretimi ile ilgili hem kuramsal çerçeveyi yapılandırma hem de uygulama örnekleri ile nasıl bir din öğretimi yapılmalıdır sorusuna cevap vermeye çalışarak, gerek öğrencilerin, gerek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin, gerekse alana ilgi duyan kimselerin, din öğretimi ile ilgili temel konu ve kavramları bir arada bulabileceği, alanla ilgili temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği, özellikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenlerinin örnek uygulamalardan faydalanabileceği bir kaynak eser olarak hazırlanmıştır. Burada önemine binaen belirtmek gerekir ki Din eğitimi alanında hazırlanan pek çok eser sadece kuramsal yönüyle gözler önündedir. Elinizdeki bu eser uygulama ve etkinlik örnekleri ve örnek ders işlenişleri ile alana önemli bir katkı yapmaktadır.