ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR - Tahsin ÇİFTCİ
%20 İndirim
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR - Tahsin ÇİFTCİ
- Stok Durumu: Stokta var
- Yayınevi: Eğiten Kitap
- Ürün Kodu: 842
- Yazar Adı:
Satış Sayısı: 0
Görüntülenme Sayısı: 777
240,00TL
300,00TL
Vergiler Hariç: 240,00TL
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR
NEV-İ ŞAHSINA MÜNHASIR ÇOCUKLAR
TANIMA, TANILAMA ve EĞİTİM UYGULAMALARI
TAHSİN ÇİFTCİ
KİTAP HAKINDA
Uzun yıllar boyunca sahip olduğum deneyimler ve edindiğim bilgiler sonucunda,
kendimi farkında olmadan özgül öğrenme güçlüğü hakkında düşünsel
çabaların içinde buldum. Bu konuda kitap yazma fikrim 9 yıl kadar önce
belirdi. O günden bu güne çalıştığım çocukların özellikleriyle ilgili çok sayıda
notlar aldım. Bir süre sonra bu notlar kendiliğinden belirli kategoriler oluşturmaya
başlamıştı…
Bu notlar kendi aralarında gruplaşırlarken, çeşitli sorun alanları ve bunların
sebepleriyle, yani güçlüklerin kaynaklandığı sorunlarla ilgili düşünmeye ve
araştırmaya başladım. Çoğu kez okuma ve araştırma çalışmalarım, çocuklarda
gördüğüm somut belirtiler/özellikler ve davranışlar üzerine tetiklenmiştir. Aldığım
notlarda ne zaman belirli bir kategori oluştuğunu sezinlesem, o konuyu
anlamaya dönük araştırmalarda bulundum. Bu şekilde notlarım da genişliyordu.
Bu yönelimlerim, uzun yıllar yürüttüğüm "değerlendirme ve tanılama” çalışmalarıma
çok olumlu katkılar sağlamaya başlamıştı…
Yıllar geçtikçe iş artık anlamanın ötesinde, soruna nasıl müdahale edebileceğimle
ilgili olmaya başlamıştı. Bu safhada çalıştığım çocuklar özelinde pek
çok yaklaşım, uygulama ve uyarlama geliştirdim. Bazen de bu, var olan yaklaşımların,
uygulamaların ve yöntemlerin ilgili çocuklar özelinde uyarlamam
şeklinde oluyordu…
Geliştirdiğim ya da uyarladığım yaklaşım ve uygulamaların çocuklar üzerinde
oldukça etkili olduğunu gözlemlemem ve gerek ailelerinden, gerekse
öğretmenlerinden çok olumlu dönütler almamın da etkisiyle, bu çalışmalarımı
bir kitap olarak değerlendirme motivasyonum daha da artmıştı. Bilgi ve
deneyimlerimi paylaşmam, aynı zamanda mesleki etik ve ahlak anlayışımın
bir gereğiydi.
Kitabın içeriğine dair
I.Bölüm-(TANIMA-ÖÖG Nedir?): Bölümün temel amacı, okuyucuların "özgül
öğrenme güçlüğünü”, bu güçlüğü yaşayan çocukların sorunlarından hareketle,
işlevsel olarak tanımlayabilmesine yardımcı olmaktır.
Bu tanımlamaları yaparken, sorun yaşanan gelişim alanlarının her birinde
bu çocuklarımızda neler gözlemlendiğini de örnekleriyle ortaya koyup, anlaşılabilirliği
artırmaya çalıştım.
Şunu da belirtmeliyim ki bu kitap aynı zamanda şahsımın da anlama çabalarının bir aşamasını temsil etmektedir.
II. Bölüm: Bu bölümde ise, henüz dünyada belirsizliğini korumaya devam eden ve tanılaması zor olarak kabul edilen ÖÖG’nin, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabında (DSM-V) yer alan tanı kriterlerinin anlamı ve deşifresini yapmaya çalıştım. Çünkü ilgili kitapta yer verilen belirtilerin/kriterlerin anlamlandırılması, detaylandırılması ve örneklenmeleri gerekiyordu. DSM-V’e destek olarak yazılan kolaylaştırıcı tanı rehberlerinde bile konunun çok dar ele alınıyor olması, sanırım bilim dünyasının konuyla ilgili zorlanmalarından ve süregelen tartışmalarından kaynaklanıyor.
Tanı kriterlerinin neyi ifade ettikleri açık bir şekilde anlaşılabilmeli ve diğer başka sorunlardan ayırt edilebilmeliydiler. Tanılamayı zorlaştıran bu belirsizliklere bir katkı amacıyla bu bölümü yazmaya karar verdim. Bu amaçla, ilgili tanı kriterlerini, literatüre dair araştırmalarım, okumalarım, bire bir çalıştığım çocuklara dair kategorik gözlemlerim ve notlarımın yardımıyla- alt sorunlara ayırdım. Bu alt sorunların hepsini örnekleyerek, dikkat eksikliği, dil ve konuşma güçlüğü, zihinsel güçlükler, gelişimsel koordinasyon güçlükleri gibi başka tanı gruplarından farklarını ve nasıl ayırt edilebileceklerine dair açılamalarda bulundum. Rehberlik ve araştırma merkezleri (RAM’lar) ve psikiyatri klinikleri gibi tanılamada görevli kurumlar ve kişilere yönelik olarak yardımcı kaynak oluşturmaya çalıştım.
Araştırdığım ve bildiğim kadarıyla tanılama süreçlerine bu şekilde doğrudan yardımcı olacak bir başvuru kaynağı bulunmamaktadır.
III. Bölüm: Öğretim süreçleri değerlendirildiğinde, bazı çalışma konuları ve gelişim alanlarının, diğerlerine göre daha fazla zaman aldığı görülmektedir. Örneğin okuma-yazma becerilerinin öğrenilmesi çocuklarda çok fazla zaman almaktadır. ÖÖG özelinde, pek çok hata türünün iç içe geçtiği sarmal sorun kümeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Okuma-yazma becerileri dil ve konuşma güçlüğü ve dikkat eksikliği gibi sorunları ile doğrudan ilişkili olduğundan, üzerinde daha ayrıntılı durulmasını gerektiren, hatta farklı uzmanlarla işbirliğini ve eşgüdümlü çalışmayı gerektiren becerilerdir.
Kitabın uygulama önerileri ve örnekleri içeren III. Bölümünde okuma-yazma becerileri ile dikkat eksikliğine müdahaleler mümkün olduğunca geniş bir şekilde yer almıştır. Her bir hata türüne ilişkin yaklaşım, uygulama, uyarlama ve bunlara dair örnekleri vererek geniş bir şekilde ele almaya gayret ettim. Amacım, yaygın olarak gözlemlenen sorunlara müdahalede mümkün olduğunca sizlerin elini güçlendirmek ve böylece asıl amacım olan, ÖÖG yaşayan çocukların gelişimlerine katkıda bulunabilmektir.
Okuma becerileri ile kavram öğretimi ve dil ve konuşma becerilerinin eşzamanlı ve birbirlerini destekler nitelikte çalışılması gerektiğini savunuyorum. Bu
nedenle bu üç alanı bir arada "okuma hata türleri” başlığı altında inceleyebilirsiniz..
Sosyal ve sayısal becerilerde ise duruma farklı bir şekilde yaklaştım. Sayısal ve sosyal alanlarda beceri sayısı oldukça fazladır. Bu alt becerilerin tamamını burada ele almam fiziki açıdan pek mümkün görünmemekteydi. İki alanda da birkaç kavram ve yaklaşım dışında, literatüre bir katkı sağlayacak veya tanılama ve eğitimde görev alan personelin elini güçlendirecek yeni veya farklı önerilerimin olmaması nedeniyle, bilinenleri burada tekrar etmeyi, kitabın amacına uygun bulmadım. Bu nedenlerle iki alanda da katkısı olacağını düşündüğüm bazı açıklamalara ve önerilere yer vererek yetinmemin, kitabın işlevselliğini koruyacağını değerlendirdim.
Kitap içeriğindeki bazı ifadeler:
"Çocuklar hata yapmaz, güçlük çekerler. Onlara müdahale edilmez, yardım edilir.”
Beceri alanlarına dair yardım süreçlerini ve tanılama süreçlerini açıklarken "hata” ve "müdahale” kavramlarını kullanmamın sebebi, tercihen her zaman işlevselliğe vurgu yapma eğilimimden kaynaklanmaktadır. Yoksa hiçbir çocuğun özelliklerini ya da davranışlarını "hata” kavramıyla açıklamadığım gibi, bu hatalara yönelik girişimlerimizi de çocuğa "müdahale” kavramıyla değil "yardım” kavramıyla izah etmeyi her zaman tercih ederim. Zaten müdahale çocuğa değil, yaşadığı sorunadır.
Kitabın kullanımı:
Kitaptaki tüm açıklamalar, sunulan yaklaşımlar, yöntemler, uygulamalar ve uyarlamalar bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bunların hepsinin toplamı, özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların eğitiminde bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Farklı başlıklar altında yer alan farklı uygulamaların hepsi de yaşanan güçlüğün kaynağına yönelik teknik bir bakışı yansıtmaktadır. Bu itibarla, çocuklara yönelik yardım süreçlerinde, görünürden ziyade kaynağa ve sebebe odaklanılmalıdır. Sorun alanlarının birine ilişkin olarak yardım süreçlerinin planlanmasında, diğer alanlarda önerilen uygulamalardan yararlanılabilir.
Örneğin, "vücut farkındalığına müdahaleler” diye ayrı bir başlık açmadım. Ancak bu kavramın neyle ilgili olduğunu ve bunun nasıl geliştirilebileceğini "yazım hataları” başlığı altında farklı yönleriyle açıkladım. Kitap bu şekilde ele alındığında, sorun alanlarındaki başlıkların hemen hepsine yönelik (Sosyal ve sayısal alanla ilgili özel durumu açıklamıştım) eğitim süreçlerine ve uygulamalarına, örnekleriyle birlikte III. Bölümde yer vermiş olduğumu görebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Yapınız