ÇOCUK OYUNLARINDAN ÖRNEKLER: TÜRK DÜNYASI VE KOMŞU ÜLKELERDEN
%20 İndirim
ÇOCUK OYUNLARINDAN ÖRNEKLER: TÜRK DÜNYASI VE KOMŞU ÜLKELERDEN
- Stok Durumu: Stokta var
- Yayınevi: Eğiten Kitap
- Ürün Kodu: 781
- Yazar Adı:
Satış Sayısı: 0
Görüntülenme Sayısı: 1083
336,00TL
420,00TL
Vergiler Hariç: 336,00TL
ÇOCUK OYUNLARINDAN ÖRNEKLER:
TÜRK DÜNYASI VE KOMŞU ÜLKELERDEN
Doç. Dr. Yalçın BAY - Doç. Dr. D. Neslihan BAY
Eğitim Şehitleri;
Mehmet Fatih ÖZMUTLU, Dr. Mikail YALÇIN, Dr. Serdar ÇAĞLAK, Dr. Yasir ARMAĞAN’ın aziz hatıralarına…
Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projemizi ilk kez anlattığımız, her saha araştırmasına giderken bizleri uğurlayan, bizleri büyük bir heyecanla karşılayan, her geldiğimizde saatlerce Türk Dünyasını anlattığımız manevi abimiz, fakülte sekreterimiz Şehit Mehmet Fatih ÖZMUTLU’lu ve mesai arkadaşlarımız Dr. Mikail YALÇIN, Dr. Serdar ÇAĞLAK, Dr. Yasir ARMAĞAN’ı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz…
ÖNSÖZ
Türk toplumlarının varlığını ilelebet ve tam bağımsız olarak sürdürebilmesi için, binlerce yıl içinde edindiği millî ve insani kimliğini şekillendiren, karakterini inşa eden birikim ve değerleri nesilden nesile aktarması ve aynı zamanda içselleştirmesi gerekir. Geniş Avrasya’da yayılmış olan Türkler, tarih boyunca binlerce yıllık zengin kültürel mirası ile varlığını bugüne kadar sürdüre gelmiştir.
Geçmişten günümüze atalarımızın bize aktardığı, kimlik ve kişiliğimizi şekillendiren ve karakterimizi inşa eden bu değerleri, bizlerinde aynı hassasiyetle koruyarak, geliştirerek çocuklarımıza aktarmamız gerekmektedir. Yaşamı ve dünyayı oyun yoluyla keşfeden ve öğrenen çocuğun kendi kültürel değerlerini kazanmasının en temel yolu ise yine oyunlardır. Geçmişten günümüze gelen ve millî kültürel değerleri içinde barındıran oyunlar, çocuğa düşünce ve davranış olarak ulaşmayı sağlayan en kolay yoldur. Dolayısıyla kültürel oyunlarını bilen, kavrayan ve oynayan çocuk, kendi özgünlüğünü de koruyarak ve
geliştirerek millî kimlik sahibi olmaktadır. Gelecek nesilleri oluşturan ve millî
varlığın teminatı olan çocukların, çeşitli Türk topluluklarının bir bireyi olarak
kimliğini oyun yoluyla yapılandırdığı değerlendirildiğinde, kültürel oyunların
büyük önemi ortaya çıkmaktadır. Çocuğun millî kimliğinin inşasında ve özgün
bir birey olarak varlığını sürdürmede oyun belirleyicidir ve çocuk eğitiminin
en temel taşı ve bileşenidir.
Bu temel gerekçeler doğrultusunda, atalarımızdan bize miras kalan kültürel
oyunları ortaya çıkarma ve ortak bir kimliğin inşası ülküsü doğrultusunda
Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi tasarlanmış ve uygulamaya
konulmuştur. Bizim bu projeyi başlatmamızın en önemli nedeni şu olmuştur:
Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan Türkler olarak daha çok Anadolu ve
Trakya’daki milli çocuk oyunlarımızı iyi biliyoruz. Ancak Türkiye dışında Avrasya’nın
geniş coğrafyasında yaşayan başka Türk topluluklarının çocuk oyunlarından
tek tük örnekler dışında fazla bilgimiz yok. Bu eksikliğimizi gidermek
için çeşitli Türk topluluklarında bugün canlı olarak yaşatılan ve bizi daha eski
dönemdeki Türklerin çocuk oyunlarının çeşitli biçimlerine, benzer yanları yanında
benzer olmayan yanlarına götürecek kültürel mirasımızın bir dökümünü
alan çalışmasıyla ortaya koymak istedik. Bu saha araştırması projesinde,
Türk toplulukları yanında, Türk olmayan bazı komşu topluluklar arasında da,
2
Türk topluluklarının çocuk oyunlarıyla karşılaştırma imkanı vermesi bakımından
çocuk oyunlarını derlemeye çalıştık. Çünkü tarih boyunca yanyana yaşayan
topluluklar arasında çeşitli kültürel paylaşımlar yanında ortak çocuk oyunları
da ortaya çıkar.
Projenin saha araştırması 28 ülke/bölge (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan,
Özbekistan, Moğolistan, Uygur, Tuva, Hakasya, Altay, Yakutistan, Azerbaycan,
Dağıstan/Nogaylar, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Çuvaşistan, Tataristan,
Başkurdistan, KKTC, Romanya, Moldovya-Gagauz, Bulgaristan, Yunanistan,
Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Karadağ, Sırbistan-Yenipazar, Bosna Hersek
), 52 şehir, 12 ilçe ve 62 köyde gerçekleştirilmiş; binlerce kilometre yol katledilerek
728 oyun kaydı, 186 görüşme ile 80 000’den fazla fotoğraf/video çekimi
yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden gözlem ve görüşme yöntemlerinin
kullanıldığı saha araştırması üç yıl sürmüştür. Kodlama tablosu kullanılarak
detaylı gözlenen ve görüşmelerde tanımlanan kültürel oyunlar, video kayıtları
defalarca izlenerek bir yılda betimlenmiştir. Dört yılın sonunda bu kitap hazırlanmıştır.
Oynanışı aynı olan kültürel oyunların farklı ülke/bölgelerde tekrarladığı
görülmüş ve bu oyunlar ortak kültürel oyunlar olarak belirlenmiştir.
Kitapta 84 ortak kültürel oyun derlenmiştir. Bazı oyunlara sadece araştırmanın
yapıldığı ülke/bölgede karşılaşıldığı için, 58 oyun o bölgeye ait oyunlar olarak
derlenmiştir. Ancak saha araştırmasının gidilen bölgelerle sınırlı olduğu
dikkate alındığında, bu oyunlarında ortak kültürel oyunlar arasında yer alabileceği
kuvvetle ihtimal dahilindedir. Kitapta saha araştırmasında elde edilen
toplam 142 oyunun oynanış şeklinin betimlemesi yer almaktadır. Araştırmada
birçok oyunun görüşmelerde yaşlılar tarafından söylendiği, ancak çocuklar tarafından
bu oyunların bilinmediği ve oynanmadığı görülmüştür. Bu durum,
kültürel mirasımız olan oyunların yok olmaya başladığının bir göstergesidir.
Araştırmada karşılaşılan bir diğer durum, tamamen doğal materyaller kullanılarak
oynanan ortak kültürel oyunların ve oyuncaklarında, coğrafi farklılıklar
nedeniyle beş taş oyunu örneğinde görüldüğü gibi (Yakutistan’da tahta, Kazakistan’da
aşık kemiği, Bulgaristan’da taş kullanılarak oynanması) farklılıklar
olabildiğinin gözlenmiş olmasıdır.
Araştırmanın sonucunda Türk toplumları olarak aynı kökten gelinmesi,
komşu toplumları olarak da yüzyıllar boyu ortak yaşantı ile kültürel etkileşimin
gerçekleşmesi sonucunda ülke/bölgeler arasında coğrafya, dil, hatta din
farkı olmasına rağmen kültürel oyunların yüksek düzeyde benzer olduğu görülmüştür.
Ortak kültürel oyunlar olarak belirlenen bu oyunlar, Türk ve komşu
topluluklar arasında kültürel bir birlikteliğin de en önemli göstergesi olmuştur.
Bu projenin saha araştırması, turistik yerlerde rahat ve konforlu ortamlarda,
şehir merkezlerinde değil, ağırlıklı olarak ilçe ve köylerde gerçekleştirilmiş3
tir. Bazı bölgelerde -10 derece varan soğuklarda, bazı bölgelerde 60 dereceye
varan sıcaklarda kara yolu kullanılarak, çok zor coğrafya şartları altında çekimler
yapılmıştır. Lüks oteller yerine yeri geldiğinde çadır, köy evi, tren garı gibi
mekânlarda konaklamalar yapılarak, oldukça zor şartlar altında saha araştırmaları
gerçekleştirilmiştir.
Üç yıl süren bu projenin planlanması ve uygulanmasında bizi yüreklendiren,
ilmi ve ufkuyla bize yol gösteren, 28 ülke/bölgede köy köy saha araştırması
yapılabileceğine ihtimal verilmezken, bize olan güvenlerini asla yitirmeyen
ve projenin her aşamasında bizi destekleyen kıymetli bilgelerimiz Prof.
Dr. Timur KOCAOĞLU ve Prof. Dr. Selahattin TURAN’a sonsuz teşekkürlerimizi
sunuyoruz. Saha araştırmalarından elde edilen oyunların betimlenmesi sürecinde,
kültürel oyunlarımızın millî kimliğin inşasında ki önemini idrak eden
bir bilinçle, Okul Öncesi Öğretmenliği lisans eğitimi aldıkları süreçte gönüllü
olarak çalışan 11 kişilik öğrenci ekibimizin desteği takdire şayandır. Araştırma
sürecinde gittiğimiz bölgelerde bizlere gönüllü destek olan, millî birlik ve
bütünlüğümüzün kapısını açacak olan kültürel oyunların önemine yürekten
inanan hocalarımıza ve gönüldaşlarımıza da teşekkürü bir borç biliriz. Saha
araştırması süresince ayrı kaldığımız, dualarını bizden esirgemeyen annemiz
Halise’ye rahmet diler, büyük bir özlemle sabreden oğullarımız S. Kürşathan ve
Göktuğ’a teşekkür ederiz.
Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi ile milyonlarca çocuğumuzun
millî bir kimlik ve kişilik kazanımına katkı sağlayacak olan bir hazinenin
ortaya çıkarmanın mücadelesini, yüreği Türk Dünyası sevdasıyla dolu büyük
bir ekiple birlikte verdik. Bu kitabın bundan sonrada çocuklarımız ve geleceğimiz
için araştırmacılara, eğitimcilere ve ailelere yol göstermesini, toplumlarda
millî bir farkındalık oluşturmasını ve Türk ve komşu toplulukları olarak kültürel
birlikteliğimizi güçlendirmesini umut ediyoruz.
Doç. Dr. Yalçın BAY
Doç. Dr. D. Neslihan BAY
Yorumlar
Yorum Yapınız